Tramvay (2006) Türk Gerilim ve Psikolojik Filmi
film incelemesi Tramvay Filmi incelemesi
Filmin Konusu ve Hikayesi
Eleştiri ve incelemeye başlamadan önce şu soruya cevap vereyim;
- Bu film izlenir mi? EVET izlenir vakit kaybı değil
- Süre: 86 dakika
- Tür: Suç, Gerilim ve psikoloji
Olgun Arun’un yapımcılığını üstlendiği Tramvay filmi son derece düşük bir bütçeye sahip olmasına karşın etkileyici senaryosu ile beğeni toplamayı başardı. Tramvay film konusuna gelince;
Son derece sert bir baba; porno filmleri oynatan bir sinema işletmektedir. Salonda kaybolan bir koltuk yüzünden oğlunu çok kötü döven baba; bununla da kalmaz ve çocuğu kovar.
Genç kahramanımız da bu travmayı da yanında taşıyarak ve onu kötülüğe çağıran arkadaşının da gazına gelerek bir tramvaydaki yolcuları rehin alır. Filmin hemen hemen tümü bu tramvayın içinde geçiyor. Filmin gerçek zamanlı ilerlediğini de belirtelim.
Tramwayda esir olan yolcular ölüm korkusu ile baş başa kalmıştır. Ailesinden sevgi görmeyen, kötü bir ailede yetişen, yalnız ve bunalımlı bir genç adeta bir karabasan gibi tramvay içindeki yolcuların kabusu olmaya başlar.
Tramvay film fragmanı:
Dikkat SPOİLER içeriyor!!!!!
Dikkat SPOİLER içeriyor!!!!!
Dikkat SPOİLER içeriyor!!!!!
Dikkat SPOİLER içeriyor!!!!!
Dikkat Dikkat Eğer Filmi izlemediyseniz bundan sonrasını okumayın çünkü ağır SPOİLER içeriyor
Tramvay Filmi incelemesi Ve Eleştiri
Filmde eleştirisi yapılacak çok nokta var. Birincisi filmde kahramanımız bir tramvay köşesine sıkışmış ve tüm marifetlerini döktürmek için yeterli alana sahip değil. İkincisi o kadar kalabalık bir ortamda çevrenin bu rehine alma olayından habersiz olması imkansız. Üçüncüsü o yolculardan hiçbiri bu 50 kiloluk etten kemikten oluşan 2 tehlikenin üzerine atılıp silahı elinden almaya kalkışmıyor.
Film incelemesi
Sanki film senaristleri, bu büyük olayı başlatmak için zayıf bir referans noktasından başlattılar tüm kurguyu. Olayın patlak vermesinin asıl nedenlerinin, izleyicilere daha bol kepçeden verilmesi gerekiyordu. Her babadan dayak yiyen kişi, gidip tramvaydaki yolcuları rehin alacak mı? Bu pek oturmadı gibi. Açıkçası filme çeşitli açılardan bakıldığında seyirciye ölçekli oturaklı veya vermek istenen dozlarda duygular aşılanamıyor.
Malzeme eksikliği var. Karakterler sanki emanet duruyor. Filmde yer almak yeterli olmuş onlar için. Verilmek istenen dram tam olarak seyirciye geçemiyor sanki. Filmdeki Gökhan’a da eleştiri oklarını yöneltmek gerekiyor. Film tam bir dram olmalı ve öyle yola çıkılmaya çalışılmış. O rahat tavırlar nedir?
Ayrıca bu düşük bütçeli dijital filmde ses ve aydınlatma hiç de iyi değil, izleyiciyi filmden soğutuyor. Tür çok iddialı, dram korku psikolojik gerilim türünü bir kısıtlı mekana ve kısıtlı zamana sığdırmaya çalışmak ne bilelim, olmamış.
Filmi dikkatli izlediyseniz senarist aslında bu filmin senaryosunu yazarken gerçek hayatta her gün gazetelerde okuduğumuz yada yakınımızda gerçekleşen olaylardan esinlendiğini anlayacaksınız.
Bu filmde gerçekleşen olaylar gayet hayatımızın içinden bence bazılarınızı ”siktir lan olmaz böyle iş 2 tane serseri İstanbulun ortasında 5-6 insanı rehin alamaz” dediğinizi duyar gibiyim o halde şunları ifade edeyim;
İlk başta 2 tane manyak serseri tramvaydakilere rahatsızlık vermeye başlıyorlar. Daha sonra ortamdaki insanların çeşitli derecedeki korkaklıklarını kullanarak psikolojik üstünlük kurup ortamı kontrol altına alıyorlar. Hala hayatın gerçeklerini unutmuş yada inanmayanlara şöyle bir kaç soru sorayım;
- Gerçek hayatta kılıbık karısı dahil herkesten korkan erkekler yok mu?
- Çocuğuma bir şey olur korkusu ile kavgadan dövüşten uzak duran babalar yok mu?
- Çok kibar kaba kuvvetten uzak duran yada korkan tam bir beyefendi abidesi olan insanlar yok mu?
- Bu kaba kuvvet kullanan 2 serseriye müdahale ederken ya canınızdan olursanız? tanımadığınız insanlar için hayatınızı riske atar mıydınız? saldırırken hiç korkmaz mısınız?
- O an orada siz olsanız ne yapardınız korkar mıydınız? uzaktan bakarak asmak kesmek kolay
Bence senarist bu soruları izleyicilere tek kelime etmeden bu film aracılığı ile sordu. Olay başladığı sırada o arka koltukta oturan kiralık katil korkmayıp ilk başta silahını doğrultup bu iki serseriyi etkisiz hale getirseydi bu kadar insan zarar görmeyecekti ne 2 kişi ölecekti nede oradaki kadınlar tacize uğrayacaktı. Ama işte bazen öyle olmuyor 2 tane serseri çoğunluğa hüküm verebiliyor maalesef.
Tabi ki yukarıda oyunculuk ve senaryo hakkında yaptığım eleştirilerin arkasındayım fakat gerçek hayatta bu tarz olaylar çok sık oluyor hem siyasette hem de başka alanlarda; Azınlıklar yada tek adam çoğunluğun korkularını kullanarak bir süre çoğunluğu kontrol edip onlara zarar verebiliyorlar.
Sırf bu anlattığım olay örgüsünü hayatın içinden alıp filme hatalı bile olsa yerleştirdiği için senaryoya +3 puan daha vereceğim.
- Yapım yılı: 2006
- Süre: 86 dakika
- Tür: Suç, Gerilim ve psikoloji
- IMDB Puanı: 10 üzerinden 5.9
- Senaryo puanı: 10 üzerinden 7
- Oyunculuk performansı: 10 üzerinden 5
- Sahne, Görüntü ve Genel Prodüksiyon performansı: 10 üzerinden 3
- Bu film izlenir mi? Hayır izlenir
- SALDANGO Puanı: 10 üzerinden 6.5
- Film Bütçesi: Bilinmiyor
- Sinema Gişe Geliri: 15 bin TL
Filmin Kadrosu:
Oyuncular:
Fırat Tanış (Hamit)
Emel Çölgeçen (Pelin)
Itri Koşar (Mahmut)
Halit Ergenç (Nezih)
Gökhan Özoğuz (Gökhan)
Seren Göksel (Liz)
Dilek Serbest (Julie)
Ahmet Ağaoğlu (Ediz)
İsmet Erten (Vatman)
Yunus Güner (Kiralık katil)
Tomris İncer (Ermeni yaşlı kadın)
Yönetmen: Olgun Arun
Yapımcı: Olgun Arun
Senarist: İzzeddin Çalışlar ve Nazlı Çetinok
Filmin Çekildiği Ülke: Türkiye
Tramvay Filmi incelemesini sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Eğer vaktiniz var ise diğer film inceleme lerimi de okuyabilirsiniz:
Diğer film incelemeleri mi görmek için TIKLABenzer filmler:
Dram korku psikolojik gerilim filmleri o kadar fazla ki, elbette her biri için altta yatan büyük bütçeler ve zaman var. Ancak belki de yıllarca hazırlığı yapılan filmlerin hepsi izleyiciyi memnun etmek için sadece 2 saatlik bir zamana sahipler. Seyircinin kalbini çalmaya, dikkatini celbetmeye talip olan tüm filmlerin dezavantajı bu. Ancak tabi ki bu süreyi çok iyi değerlendiren ve yıllarca dimağlarda kalmayı başaran yapıtların var olması, bu işin kısa sürede başarılabileceğinin kanıtı.
Tek Mekanda Geçen Filmler
Sadece bir mekanda geçtiği halde seyircinin iliklerine kadar korku gerilim pompalayan filmler var:
Buried (2010)
filmi bunlardan biri. Bir kabirde yaşam mücadelesi veren bir askerin yaşadıkları izleyicilerin nefesini kesiyor. Klostrofobisi olanların izlemeye yeltenmemesi gereken bir film. Kahramanımızı bekleyen şey, tüm çirkinliği ve korkunçluğuyla ölüm! Daracık mezarda oksijen hızla tükeniyor ve kurtulmak için zamanla ve yer altındaki sürüngenlerle mücadele etmek zorunda kalan çaresiz kahramanımız.
Film fragmanı:
Locke 2013
Tek mekanda, hareket bile etmeyen bir arabada ilerleyen bir mühendisin hikayesi.
Locke, Steven Knight’ın yazıp yönettiği bir 2013 yapımı tek mekânlı psikolojik dram filmidir. Filmde Tom Hardy, Ivan Locke adlı bir aile babası ve başarılı bir inşaat yöneticisini canlandırır. Locke, kariyerinin en büyük zorluğu arifesinde aldığı bir telefonla hayatını altüst edecek olaylar silsilesine girer
Film fragmanı:
film incelemesi film incelemesi Tramvay Filmi incelemesi Tramvay Filmi incelemesi Tramvay Filmi incelemesi Tramvay Filmi incelemesi Tramvay Filmi incelemesi film incelemesi film incelemesi film incelemesi