Korku Nedir?
Korku Nedir
  1. Anasayfa
  2. Korku
Trendlerdeki Yazı

Korku Nedir?

Korku beynimizin farklı olaylardan dolayı ürettiği soyut ve gerek mental anlamda gerekse fiziksel anlamda kötü etkilendiğimiz bir duygudur. Korku Nedir in cevabı bu makalede

Korku, Her İnsanın Ortak Duygusu.

Korkular içgüdüsel olarak oluşan ve günlük yaşantıyı çekilmez bir hale getiren dürtülerdir. Davranışların belirlenmesinde etkili olan, sosyal çevreyi etkileyen korkuların farklı nedenleri olabilir. Uykusuzluk, geçmiş travmalar, düzensiz yaşam biçimi ve stres korkuları tetikleyen faktörler arasında yer almaktadır.

Sürekli savunma halinin gelişmesi ve daha abartılı olarak düşmanların olduğunu hissetmek gibi tetikleyici düşünceler korkuların daha fazla artmasına neden olmaktadır.

Birçok korku çeşidi bulunmaktadır. Kişilerin öncelikle beyninde oluşturduğu korkunun kaynağını bulmak için psikolojik destek almak çok faydalıdır. Korkunun daha fazla ilerleyerek psikolojik rahatsızlıklara dönüşmesini engellemek adına bunu yapmak önemlidir.

Korkunun ana kaynağı savaş veya kaç tepkisine göre ilerler. Bu durumda korkulardan kaçmak ya da korkunun üzerine gitmek gibi seçenekler bulunur.


Korku Türleri Nelerdir?

Korkuyu tetikleyen, beyinde oluşan düşüncelerden kaynaklıdır. Korku arttıkça kalp atışlarının hızlanmaması ve gizlenme ihtiyacı en belirgin oluşumlardır.

Korku bir nedene bağlı ise etkene yönelik verilen bir doğal tepki olabilir. Bunun aksine ortadan korkulacak bir şey olmadığı halde korkan kişinin verdiği bu tepkiler panik atak olabilir.

Bu korku çeşitleri genel anlamda yaygın görülen fobiler arasındadır. Fobiler korkuları tetikleyen ve zamanla artabilen bazı etkenlerdir. Bunlar çocukluk döneminden kalan korkular olabilir.

Öncelikle korkunun kaynağından uzak kalmak sorunun çözümü için geçici olabilir. Önemli olan ise çevrede olması muhtemel olan korkularla yüzleşmek ve sosyal yaşama adapte olabilmektedir.


 

Agorafobi (Kalabalık Korkusu)

Anksiyete bozuklukları arasında yer alan agorafobi, kalabalık ortamların kişide bıraktığı olumsuz etkisini ifade eder. Agorafobisi olan kişiler tek başına açık alana çıkmak istemezler. Dış çevreden gelen gürültü, kalabalık görüntü kısacası her koşul kişide panik yaratabilir.

Agorafobi
Agorafobi

Agorafobi (Kalabalık Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Agorafobi tedavisi genellikle hem psikoterapi (konuşma terapisi) hem de ilaç içerir. Tedavi size daha iyi hissettirebilir ve semptomlarınızı azaltmaya yardımcı olabilir. Konuşma terapisi, bir terapist ile hedefler belirlemeyi ve anksiyete semptomlarınızı azaltmak için pratik beceriler öğrenmeyi içerir.

Agorafobinin tipik semptomları arasında şu korkular sayılabilir:

  • Yalnız olarak evden ayrılmak
  • Kalabalık veya kuyrukta beklemek
  • Sinema salonları, asansörler veya küçük mağazalar gibi kapalı alanlarda bulunmak
  • Otoparklar, köprüler veya alışveriş merkezleri gibi açık alanlarda bulunmak
  • Otobüs, uçak veya tren gibi toplu taşıma araçlarını kullanmak

Agorafobi tedavisi için kullanılan yöntemler:

  • Psikoterapi
  • Maruziyet terapisi
  • İlaç tedavisi
  • Yaşam tarzı değişiklikleri

Psikoterapi: Bir psikiyatri uzmanı veya psikologla düzenli randevularda konuşma seansları yapılmasıdır. Psikoterapi, kişinin kaygısının nedenlerini ve nasıl başa çıkacağını anlamasına yardımcı olur.

Maruziyet terapisi: Kişinin korktuğu durumlara yavaş yavaş ve kontrollü bir şekilde maruz bırakılmasıdır2. Bu terapi, kişinin korkusunu yenmesine ve kaygısını azaltmasına yardımcı olur.

İlaç tedavisi: Agorafobi belirtilerini hafifletmek için anksiyete ilaçları ve antidepresanlar kullanılmasıdır2. İlaç tedavisi tek başına yeterli olmayabilir; psikoterapi ile birlikte uygulanması daha etkili olabilir.

Yaşam tarzı değişiklikleri: Agorafobi belirtilerini yönetmeye yardımcı olabilecek bazı alışkanlıkları içerir. Bunlar arasında düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, alkol ve kafeinden kaçınmak, stresi azaltmak ve destek gruplarına katılmak sayılabilir

 


 

Zoofobi (Hayvan Korkusu)

Zoofobi (Hayvan Korkusu)
Zoofobi (Hayvan Korkusu)

 

Zoofobi‘ye sahip kişiler hayvanlardan feci derecede korkarlar. Zoofobi genellikle küçük yaşlarda insanların korkusudur, lakin yetişkin insanlarda da olukça fazla görülmektedir.

Küçük yaşlarda ki çocukların hayvanlardan korkması doğal karşılanabiliyor fakat nedense büyük yaşlarda ki insanların yani yetişkinlerin hayvanlardan korkması ve Zoofobiye sahip olmaları garip karşılanıyor, yahu korku bu işte yaş, ırk, ülke veya aile seçmiyor ki.

Yetişkin insanlar ‘da Zoofobi genelde küçük yaşlarda oluşuyor, yetişkin bir insan da çocukken kendine yapılan yaşadığı/ deneyimlediği bir hayvan saldırısı yada herhangi bir yerde hayvan saldırısına uğrayan birisini gördüğünde Zoofobi oluşuyor.

Zoofobi (Hayvan Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Zoofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, hayvanlarla ilgili olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye hayvanların gerçekçi olmayan tehlikeler yaratmadığı ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak hayvanlarla yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce hayvan figürleriyle sonra gerçek hayvanlarla bir süre kalabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve hayvanlara alışır.

Psikoterapi: Bu terapide, kişiye zoofobinin altında yatan nedenler araştırılır ve çözümlenir. Örneğin, kişi çocuklukta yaşadığı bir travma veya başka bir spesifik korku nedeniyle hayvanlardan korkuyor olabilir. Bu durumda psikoterapist kişiye yardımcı olur ve duygularını ifade etmesini sağlar.

Farkındalık egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, gevşeme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi hayvanlarla karşılaştığında kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Zoofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Zoofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.


Araknafobi (Örümcek Korkusu)

Araknafobi Yani Örümcek Korkusu, Araknafobi ye sahip kişiler diğer böceklerden hatta tüm hayvanlardan da korkabiliyor, fakat bazı hastalarda bu durum sadece örümcek korkusu olabiliyor. Örümcek korkusunun neden oluştuğu günümüzde hala gizemini korumakta.

Araknafobi (Örümcek Korkusu)
Araknafobi (Örümcek Korkusu)

 

Bilim adamları bu korkunun atalarımızdan geldiğini savunmakta, yani yüz yıllar önce yaşayan atalarımız o dönemlerde bizler gibi şehir hayatında olmadığından doğayla iç içe yaşamışlar ve başlarına gelen kötü deneyimler sayesinde örümceklerin korkutucu bir şey olduğunu tanımlamışlardır.

Atalarımızın bu konuda haklılık payı çok yüksek, çünkü dünya üzerinde günümüzde bile bir insanı saniyeler içinde öldürecek zehre sahip örümcekler yaşamakta.

Araknafobi (Örümcek Korkusu) 2
Araknafobi (Örümcek Korkusu) 2

 

Araknafobi (Örümcek Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Araknafobi ye bir çeşit hayvan korkusu diyebiliriz, zoofobi hastalarına uygulanan tedavi yöntemleri Araknafobi yani örümcek korkusu olan hastalara da uygulanabilir, fakat bu hastalığın çözümü olmayabilir çünkü Araknafobi uzmanlar tarafından zoofobiden ayrı bir korku çeşidi olarak tanımlanıyor.

Araknafobi Dünya genelinde çok fazla yaygın bir korkudur, eğer örümcek korkunuz varsa bu anlamda yalnız değilsiniz 🙂

Araknafobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, örümceklerle ilgili olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye örümceklerin gerçekçi olmayan tehlikeler yaratmadığı ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak örümceklerle yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce örümcek figürleriyle sonra gerçek örümceklerle bir süre kalabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve örümceklere alışır.

Psikoterapi: Bu terapide, kişiye araknafobinin altında yatan nedenler araştırılır ve çözümlenir. Örneğin, kişi çocuklukta yaşadığı bir travma veya başka bir spesifik korku nedeniyle örümceklerden korkuyor olabilir. Bu durumda psikoterapist kişiye yardımcı olur ve duygularını ifade etmesini sağlar.

Farkındalık egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, gevşeme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi örümceklerle karşılaştığında kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Araknafobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Araknafobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.

Araknafobi (Örümcek Korkusu) 3
Araknafobi (Örümcek Korkusu) 3

 


Klostrofobi (Kapalı Alan Fobisi)

Kapalı alan korkusu olarak bilinen Klostrofobi çocukluk döneminde ortaya çıkabileceği gibi, yetişkinlik evresinde yaşanılan bir travma sonrası da ortaya çıkabilir. Asansör, dar alanda kalmak, küçük mekânlarda daralmak gibi birçok konuda sıkıntı yaşar.

Klostrofobi (Kapalı Alan Fobisi)
Klostrofobi (Kapalı Alan Fobisi)

Aynı zamanda klostrofobisi olan kişilerin karanlık ortamlarda da kalamaması normaldir. Nefes almanın zorlaştığı ve kişide ölecekmiş hissi oluşturması bilinen belirtiler arasındadır. Panik atak olarak başlar, nefes alamaz ve nefes alamadıkça boğularak ölmekten korkar.

Klostrofobisi (Kapalı Alan Fobisi) Nasıl Tedavi Edilir?

Klostrofobi için en etkili tedavi yöntemi ise bilişsel davranışçı terapidir. Bu yöntemde, bireyin zihnini yeniden eğiterek, korkuya neden olan alanların artık korkulacak yerler olmadığını içselleştirmesi sağlanır. Bazı durumlarda, semptomları tedavi etmek için ilaç da reçete edilebilir.

Klostrofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, kapalı alanlarla ilgili olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye kapalı alanların gerçekçi olmayan tehlikeler yaratmadığı ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak kapalı alanlarla yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce penceresiz bir odada sonra kalabalık bir asansörde bir süre kalabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve kapalı alanlara alışır.

Psikoterapi: Bu terapide, kişiye klostrofobinin altında yatan nedenler araştırılır ve çözümlenir. Örneğin, kişi çocuklukta yaşadığı bir travma veya başka bir spesifik korku nedeniyle kapalı alanlardan korkuyor olabilir. Bu durumda psikoterapist kişiye yardımcı olur ve duygularını ifade etmesini sağlar.

Farkındalık egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, gevşeme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi kapalı alanlarda kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Klostrofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Klostrofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.


Zenofobi (Yabancılardan Korkma)

Zenofobi; tanımadık kişilerden korkmak anlamına gelen bir rahatsızlıktır. Çocukluk döneminde ya da ilerleyen dönemlerde yabancı kişilerden görüşen zarar sonucu oluşabildiği gibi bir nedene bağlı olmadan da ortaya çıkabilir. Buradaki en hassas nokta ise güven konusudur.

Zenofobi (Yabancılardan Korkma)
Zenofobi (Yabancılardan Korkma)

Güvensizlik hissettiği kişiler arasında yabancıları seçen kişi, yabancıları tamamen tehdit olarak algılar. Sürekli yabancı kişilerin hakkında kötü planlar yaptığını, kötülük yapacağını düşünür ve bu düşüncesinden oldukça emindir.

Zenofobi (Yabancılardan Korkma) Nasıl Tedavi Edilir?

Zenofobi nasıl tedavi edilir sorusunun kesin bir cevabı yoktur. Ancak genel olarak psikoterapi yöntemleri, zenofobiyi yenmek için etkili olabilir. Psikoterapi, bireyin korkusunun nedenlerini ve sonuçlarını anlamasına, düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmesine yardımcı olur.

Bilişsel davranışçı terapi, maruz bırakma terapisi, hipnoterapi gibi farklı psikoterapi türleri zenofobi tedavisinde kullanılabilir. Bazı durumlarda ilaç tedavisi de semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir.

Zenofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, yabancılara karşı olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye yabancıların gerçekçi olmayan tehlikeler yaratmadığı ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak yabancılarla yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce yabancı bir film izleyebilir sonra yabancı bir arkadaş edinebilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve yabancılara alışır.

Psikoterapi: Bu terapide, kişiye zenofobinin altında yatan nedenler araştırılır ve çözümlenir. Örneğin, kişi çocuklukta yaşadığı bir travma veya başka bir spesifik korku nedeniyle yabancılardan korkuyor olabilir. Bu durumda psikoterapist kişiye yardımcı olur ve duygularını ifade etmesini sağlar.

Farkındalık egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, gevşeme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi yabancılarla karşılaştığında kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Zenofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Zenofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.

 

Zenofobi ile ırkçılık arasındaki fark nedir?

Zenofobi ile ırkçılık arasındaki fark, zenofobinin yabancılara karşı hissedilen korku veya nefret duygusu iken, ırkçılığın belli bir ırka karşı ön yargı ve ayrımcılık göstermek olduğudur.

Zenofobi, farklı kültür, din, etnik köken veya milliyete sahip olanlara karşı olumsuz ve düşmanca tutum ve davranışları içerirken, ırkçılık bir ırkı diğerinden üstün görmek ve dolayısıyla şiddete varan çeşitli olumsuz eğilimler göstermektir.

Zenofobi de üstünlük iddiasından ziyade yabancı olarak nitelenen diğerlerine karşı korku veya nefret duygusu taşıma söz konusuyken, ırkçılıkta temel olan bir ırkın diğerlerinden üstün olduğu iddiasıdır.


Akrofobi (Yükseklik Korkusu)

Yükseklikten birçok kişi korkabilir ama Akrofobi rahatsızlığınız var ise kısa mesafelerden dahi korkma eğiliminiz olur. Özellikle aşağı baktığında yerin kendisini çektiğini hissedenlerin çoğunda Akrofobi rahatsızlığı bulunur. Yüksek bir çatıdan, yerden, balkondan ya da köprüden bakamayacak bir noktaya gelir.

Akrofobi (Yükseklik Korkusu)
Akrofobi (Yükseklik Korkusu)

Geride durarak, kafasını balkondan uzatan kişilerin bu korkusu uzaktan dahi belli olur. Alışveriş merkezlerinde bulunan camlı asansörlere binememek, ulaşım amacıyla köprüleri kullanamamak gibi hayatı kısıtlayan birçok soruna neden olur.

Akrofobi (Yükseklik Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Akrofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, yükseklikten korkmaya neden olan olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye yükseklikten korkmasının gerçekçi olmayan bir tehlike algısı olduğu ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak yükseklikle yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce bir tabureye çıkabilir sonra bir merdivene çıkabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve yüksekliğe alışır.

Sanal gerçeklik terapisi: Bu terapide, kişiye sanal gerçeklik gözlüğü takılarak yükseklik simülasyonları sunulur. Bu sayede kişi yükseklikle ilgili gerçekçi senaryolarla karşılaşır ve korkusunu kontrol etmeyi öğrenir.

Sanal Gerçeklik Terapisi
Sanal Gerçeklik Terapisi

Hipnoterapi: Bu terapide, kişi hipnoz edilerek bilinçaltındaki korkularla yüzleştirilir ve bunları yenmesi için telkinler verilir. Hipnoterapi sayesinde kişi rahatlar ve yüksekliğe karşı daha güvenli hisseder.

İlaç tedavisi: Akrofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Akrofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.

Fs 8329

 


Koulrofobi (Palyaço Korkusu)

Koulrofobi ilk zamanlar pek anlaşılmasa da psikoloji alanında yerini bulmuş bir palyaço hastalığıdır. Çocukların sevdiğini düşünerek, etkinlik alanında yer alan palyaçonun yanına gitmek tehlikeli olabilir.

Koulrofobi (Palyaço Korkusu)
Koulrofobi (Palyaço Korkusu)

Palyaçodan neden korktuğunu ve çığlık çığlığa ağladığına anlam veremiyorsanız bunun bir anlamı var. Sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de yer alan Koulrofobi palyaçoyu gördüğü anda tetiklenmesine neden olan bir rahatsızlıktır.

Koulrofobi (Palyaço Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Her bireyin korkusunun nedeni ve şiddeti farklı olabilir. Bu yüzden koulrofobi tedavisinde bireysel bir yaklaşım gerekir. Ancak genel olarak psikoterapi yöntemleri, koulrofobiyi yenmek için etkili olabilir. Psikoterapi, bireyin korkusunun nedenlerini ve sonuçlarını anlamasına, düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmesine yardımcı olur. Psikoterapi türleri arasında en yaygın olanları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapi türünde, bireyin palyaçolar hakkındaki olumsuz ve irrasyonel düşünceleri sorgulanır ve bunların gerçeklikle uyumlu olmadığı gösterilir. Birey, palyaçolarla ilgili daha gerçekçi ve olumlu düşünmeyi öğrenir. Ayrıca, bireyin korkuyla başa çıkma becerileri geliştirilir ve rahatlama teknikleri öğretilir.

Maruz bırakma terapisi: Bu terapi türünde, birey korktuğu duruma yavaş yavaş ve kontrollü bir şekilde maruz bırakılır. Örneğin, birey önce palyaço resimlerine, sonra videolarına, sonra da gerçek palyaçolara bakmaya teşvik edilir. Bu süreçte, bireyin kaygısı azalır ve korkusunun abartılı olduğunu fark eder.

Hipnoterapi: Bu terapi türünde, birey hipnoz altına alınır ve bilinçaltındaki korku kaynakları ortaya çıkarılır. Birey, hipnoz sırasında palyaçolarla ilgili olumlu telkinler alır ve korkusunu yenmesi için desteklenir.
Bazı durumlarda ilaç tedavisi de semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve psikoterapi ile birlikte uygulanmalıdır. İlaç tedavisinde genellikle antidepresanlar veya anksiyolitikler kullanılır. Bu ilaçlar bireyin kaygısını azaltır ve rahatlamasını sağlar.

Koulrofobi tedavisinde önemli olan nokta, bireyin korkusunu kabul etmesi ve bununla yüzleşmeye hazır olmasıdır. Korkuyu bastırmak veya kaçmak yerine, onu anlamak ve üstesinden gelmek için profesyonel yardım almak gerekir.

Koulrofobi (Palyaço Korkusu)
Koulrofobi (Palyaço Korkusu)


Niktofobi (Gece Korkusu)

Karanlık ya da gece çok fazla sevilen gün dilimlerini ifade etmez. Bazı kişiler için sorun olmazken, bazı kişilerde güneşin batması ve etrafın yavaş yavaş kararmasıyla ortaya çıkar.

Niktofobi (Gece Korkusu)
Niktofobi (Gece Korkusu)

Gece başladıkça ve etrafa karanlık çöktükçe kötülüklerin ortaya çıkacağı düşüncesi hâkim olur ve kişi kendisini güvende hissetmez. Savunma mekanizmasının işe yaramadığı korkular, oldukça tehlikeli boyutlara gelmektedir.

 

Niktofobi (Gece Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Niktofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, karanlıkla ilgili olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye karanlığın gerçekçi olmayan tehlikeler yaratmadığı ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak karanlıkla yüzleştirilir ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce loş bir ışıkta sonra tamamen karanlıkta bir süre kalabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve karanlığa alışır.

Psikoterapi: Bu terapide, kişiye karanlık korkusunun altında yatan nedenler araştırılır ve çözümlenir. Örneğin, kişi çocuklukta yaşadığı bir travma veya başka bir spesifik korku nedeniyle karanlıktan korkuyor olabilir. Bu durumda psikoterapist kişiye yardımcı olur ve duygularını ifade etmesini sağlar.

Farkındalık egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, gevşeme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi karanlıkta kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Niktofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.
Niktofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.

 


Emetofobi (Kusma Korkusu)

Emetofobi, sınava giren öğrencilerin baş korkusudur. Bunun nedeni stresten kaynaklı olarak oluşan mide bulantısının kusmaya dönüşerek kişiyi korkuya sürüklemesidir. Bunun için zehirlenme sebebi ile kusan birini görmek tetikleyici olabilir. Kişide sürekli kusma korkusu oluşur ve öğürtü yaşar.

Emetofobi (Kusma Korkusu)
Emetofobi (Kusma Korkusu)

Emetofobi (Kusma Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Emetofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır123:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, kusmaktan korkmaya neden olan olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye kusmaktan korkmasının gerçekçi olmayan bir tehlike algısı olduğu ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak kusma ile ilgili uyaranlara maruz bırakılır ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce kusma sesleri dinleyebilir sonra kusma görüntüleri izleyebilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve kusmaya alışır.

Sanal gerçeklik terapisi: Bu terapide, kişiye sanal gerçeklik gözlüğü takılarak kusma simülasyonları sunulur. Bu sayede kişi kusma ile ilgili gerçekçi senaryolarla karşılaşır ve korkusunu kontrol etmeyi öğrenir.

Sanal Gerçeklik Terapisi
Sanal Gerçeklik Terapisi

Hipnoterapi: Bu terapide, kişi hipnoz edilerek bilinçaltındaki korkularla yüzleştirilir ve bunları yenmesi için telkinler verilir. Hipnoterapi sayesinde kişi rahatlar ve kusmaya karşı daha güvenli hisseder.

İlaç tedavisi: Emetofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Emetofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.


 

Hematofobi (Kan Korkusu)

Kan tutması adı verilen Hematofobi sağlıkçılar başta olmak üzere birçok kişide sonradan oluşabilir. Henüz nedeni belirlenemeyen bu durumun kişide bıraktığı etki nedeni ile bayılma ile sonuçlanabilir.

Kan, vücudun içerisinde bulunan bir madde olduğu için bunun dışarıya çıkması kişide kısa süreli şok yaratabilir. Bunun nedeni ise yaşanan kanamalı bir kaza, kan fışkırdığını görmek, ölen birinin bilinçaltına işlemesi gibi durumlardan kaynaklı olabilir.

Hematofobi (Kan Korkusu)
Hematofobi (Kan Korkusu)

Hematofobi (Kan Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Hematofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, kandan korkmaya neden olan olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye kandan korkmasının gerçekçi olmayan bir tehlike algısı olduğu ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak kan ile ilgili uyaranlara maruz bırakılır ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce kan resimleri görebilir sonra kan alınmasını izleyebilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve kana alışır.

Gerilim uygulaması: Bu yöntemde, kişiye bayılma durumunu önlemek için kaslarını sıkması ve gevşetmesi öğretilir. Bu sayede kan basıncı ve kalp atış hızı düzenlenir ve bayılma önlenebilir.

İlaç tedavisi: Hematofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Hematofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.


Hidrofobi (Su Korkusu)

Su korkusu yaygın korkular arasındadır. Küvette dahi su doldurmayan kişilerin bir kısmı sadece havuzdan ya da denizden korkabilir. Bunun yanı sıra sudan tamamen korkan kişiler; su içerken, banyo yaparken, yüzünü yıkarken dahi korku içinde yaşar. Bu hidrofobinin ilerlemiş halidir.

Hidrofobi (Su Korkusu)
Hidrofobi (Su Korkusu)

Hidrofobi (Su Korkusu) Nasıl Tedavi Edilir?

Hidrofobi tedavisi için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan bazıları şunlardır123:

Maruziyet terapisi: Bu terapide, kişi kademeli olarak su ile ilgili uyaranlara maruz bırakılır ve korkusunu yenmesi için desteklenir. Örneğin, kişi önce su sesleri dinleyebilir sonra suya dokunabilir. Bu süreçte kişinin kaygısı azalır ve suya alışır.

Bilişsel davranışçı terapi: Bu terapide, sudan korkmaya neden olan olumsuz düşünceler ve inançlar sorgulanır ve değiştirilmeye çalışılır. Kişiye sudan korkmasının gerçekçi olmayan bir tehlike algısı olduğu ve korkusunun mantıksız olduğu anlatılır.

Gevşeme egzersizleri: Bu egzersizlerde, kişiye nefes alıp verme, kasları sıkıp gevşetme ve meditasyon teknikleri öğretilir. Bu teknikler sayesinde kişi su ile karşılaştığında kendini sakinleştirebilir ve kaygısını azaltabilir.

İlaç tedavisi: Hidrofobi tedavisinde bazen antidepresanlar veya anksiyolitikler gibi ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar kaygı semptomlarını hafifletmeye yardımcı olabilir. Ancak ilaç tedavisi tek başına yeterli değildir ve mutlaka bir uzman kontrolünde yapılmalıdır.

Hidrofobi ciddi bir fobidir ve tedavi edilmediği takdirde kişinin yaşam kalitesini düşürebilir. Eğer siz de bu fobiden muzdaripseniz, bir an önce bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederim.


Korkunun Oluşmasında Etkenler

Korku, panik, fobi gibi dürtüler 3 farklı unsurdan oluşmaktadır. Bunlar; öznel, fizyolojik, davranışsal unsurlardır.

  1. Öznel olan korkularda birinci tekil şahıs ifadeleri sıklıkla kullanılır. Kişinin öleceğim, boğulacağım, korkuyorum gibi ifadeleri korkunun bilişsel yani öznel olduğunu gösterir.
  2. Fizyolojik korkularda ise nefes alamama, elin boğaz bölgesinde olması, kalp atışında hız, terleme, yüzde kızarma ve hızlı nefes alma gibi durumlar ortaya çıkar.
  3. Davranışsal korkularda ise kaçmak, kurtulmak gibi ortamdan derhal uzaklaşmaya yönelik hareketlerdir. Bunu yaparken yavaş yavaş koşan kişi hızlanır, kendisini daha fazla inandırarak hızını artırır ve arkasına ara ara bakarak koşar. Korku kişiden kişiye göre değişebilir. Yaşayarak öğrendikçe kişi nelerden korkacağını tanımlar. Bu durum ocağa elini dokunduran kişinin elinin yanması ve sonrasında yanma korkusunun oluşması gibi bir davranışsal dürtüdür.
Korku 5
Korku 5

 


Anksiyete Bozuklukları

Anksiyete bozuklukları ruhsal olarak kişinin etkilenmesine neden olan bozukluklardır. Kişi anksiyete anında kalp çarpıntısı, güvensizlik, nefes alamama, dizlerinin bağı çözülmesi ve çaresizlik gibi tüm duyguları yaşayabilir. Anksiyetenin zamanla panik havasına bürünmesi karşılaşılan durumlar arasındadır.

Anksiyete
Anksiyete

Bu korkuyu yaratan tüm öğelerden ve durumlardan uzaklaşmak kişide görülen belirtilerdir. İlerleyen anksiyete rahatsızlıklarında ise kişi dışarı dahi çıkamaz hale gelir ve sosyal çevreden uzaklaşır. Uyarıcı etkenler arasında; dış alan, kalabalık, ulaşım araçları gibi birçok alan vardır. Diğer korku türlerinden etkilenen anksiyete hastası kişi bu uyarıcılar nedeni ile tetiklenir.

Anksiyete 3
Anksiyete 3

Fizikse belirtiler bazen ölüm korkusuna kadar ilerleyebilir. Genel anlamda yaşanan korkularda ise delirme düşüncesi ve kalp krizi düşüncesi vardır. Bu korkulardan dolayı yaşanan hissiyatın tekrardan yaşanma korkusu da ayrı olarak kişiye yansıyor. Endişeli olarak tekrar yaşama düşüncesi ile nabız saymak, ateş ölçmek ve kendini kontrol etmek gibi bazı belirtiler bulunuyor.


Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Öncelikle kaygı, endişe gibi dürtülerin yoğun yaşandığı anksiyete türleri arasındadır. Kişi kendisine ya da sevdiklerine zarar gelme düşüncesine kapılır ve üzülür. Kişi düşündükçe strese kapılır, gerginleşir ve fiziki huzursuzluk baş gösterir. Psikosomatik, depresif ve korku belirtileri anksiyete ile ilişkili durumlardır.

Tedavisi için öncelikle antidepresan ilaç grupları doktor kontrolünde verilir. Kişinin düşüncelerden uzaklaşma, kaygı halini daha aza indirgemek adına etkilidir. Panik havasının kendisini sakinliğe bırakması ile rahatlama oluşur.


Korku ve Anksiyete İçin Ne Yapılmalı?

Korkular, fobiler bazen masum ve sanıldığı kadar küçük değildir. Zamanla kişiyi, çevresini ve tüm yaşamını etkisi altına alan korkular zamanla ilerler ve psikolojik rahatsızlığa neden olur. Özellikle tehdit algılama, düşman görme, akılda sürekli başkasından kurtulmak adına plan yapma, öleceğini düşünme, bu duygular için sebep arama gibi birçok karmaşık duygular içerisinde olabilen hastalar için tedavi önemlidir.

Korkuların bazen üzerine gitmek daha kötü sonuçlar verebilir. Halk tarafından yapılan yanlışlar arasında çocukların korkularının üzerine gitmektir. Korkunun üzerine gitmek adına öncelikle gerekli açıklamayı yapmalı, korkutma yolu olarak kullanılmamalıdır. İnsanlar tarafından çocuklara yönelik korkutmalar ileride anksiyete bozukluklarına sebep olabilir. Anksiyete bozuklukları ise ilaç tedavisine ihtiyaç duyulan rahatsızlıklardır.

Anksiyete 2
Anksiyete 2

Özellikle başkalarının zarar vermesi düşüncesiyle sürekli silahla yaşamak, kişinin elini cebine atmasıyla vuracağını zannedip ateş etmek işin içinden çıkılamaz gale gelen bazı korku kaynaklı neticelerdir. Bunun gibi ülkemizde ve dünyada yaşanan birçok intihar ve ölüm vakası bulunmaktadır. Dikkate alınması gereken, tehlikeli denilemeyecek ancak hafife de alınmayacak bir rahatsızlıktır. Kişi başkaları üzerinden sürekli olarak plan yapma eğilimine girerek, zarar verici hale gelebilir. Korkulardan kaçmak ise çözüm değildir.

Örneğin açık ve kapalı alan korkusu, karanlık korkusu gibi durumlar hayatı tamamen kısıtlayan korkulardır. Bu durumun üstesinden gelmek adına yakınlarından destek almalı ve düzenli olarak tedavi almalıdır. Bu tür korkularda kişinin tedaviden kaçmasının altında da farklı psikolojik rahatsızlıklar yatmaktadır. Özellikle zenofobisi olan kişiler yakın buldukları kişiler dışında kalan herkesi yabancı ve tehlikeli bulurlar.

Anksiyete 4
Anksiyete 4

Bu nedenle de tedaviyi uygulayacak doktorlardan, hemşirelerden ve sağlık personellerinden kaçma eğilimi gösterirler. Hastane tedavisini yarıda kesip kaçmak bu durumu ifade etmektedir. Her psikolojik hastalığın öncelikle kişinin düşünceleriyle alakalı olduğunu bilmek, herkesin yaşantısını kontrol etme gücüne sahip olma gibi bir zorunluluğu olmadığını bilmesi gerekir. Bu anlamda alınacak destek çok faydalıdır.


Korku nun bütün çeşitlerini inceledikten sonra ben şu sonuca ulaşıyorum; Korku insan beyninde bazı olaylar sonucunda meydana gelen travma sonucunda oluşan bir olgudur. Sonuç itibari ile korkuyu aslında insan kendi oluşturuyor ve besliyor.

Korku Nedir 2
Korku Nedir 2

Korku hakkında oldukça detaylı ve faydalı bir içerik yazdığımı düşünüyorum, bu içerik hakkında tepki butonlarına tıklayarak değerlendirme yapabilir, yorum yaparak görüşlerinizi belirtebilirsiniz.

Bu İçeriğe Tepkiniz Nedir?
  • 2
    be_endim
    Beğendim
  • 1
    eh_i_te_idare_eder
    Eh işte idare eder
  • 8
    muhte_em
    Muhteşem
  • 0
    alk_hakettin
    Alkışı Hakettin
  • 0
    be_enmedim_k_t_i_erik
    Beğenmedim kötü içerik

Saldango.com'u 2020 yılının Nisan ayında kurdum. Saldango.com' da yazdığım ilk makalemden son makaleme kadar; sizleri genel manada bilgiye ulaştırmanın yanı sıra sağlık lı ve bilinçli birer insan olmanızı istiyorum. Zaman zaman kendime has özel içeriklerde üretiyorum. Film incelemesi, film eleştirisi, teknoloji yada kafanızda oluşan '' nedir '' sorusuna cevap bulmak istiyorsanız saldango .com tam size göre bir yer.

Yazarın Profili
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (12)

Popüler Yorumlar
  1. 5 Aralık 2020

    Korku kavramıyla birlikte konusunu çok güzel anlatılmış ve açıkçası beğendim.Acik,anlaşılır ve net dille anlatılarak faydalı olmuş.

  2. 10 Mayıs 2023

    20 yaşıma kadar Hollanda da yaşadım. Orada küçük yaşlarda bir doğum günü partisinde Koulrofobim oluştu bunu Hollanda da yenemedim ailem biliyordu bu fobimi ve ailem bunu yenmem için doktora götürdü ama ben doktora çok anlatamadım şikayetlerimi çekindim tanımadığınız insana böyle bir şeyi analtmak zor oluyor ve içime kapandım bu konuda, tabi doktor da çözüm sağlayamadı.

    Yıllar sonra Türkiye ye geldim ve burada hem arkadaşım olan hem de psikoloğum olan biri tarafından tedavi edildim. Tedavi olmam sandığımdan kısa sürdü tam 10 ay sonra bu fobim yok oldu tamamen, sadece kötü bir hatıra olarak kaldı aklımda.

    Koulrofobi ye yakalanmış arkadaşlara tavsiyem tedavi süresince sabır etsinler ve mümkünse arkadaş oldukları bir doktordan tedavi alsınlar çünkü onun yanında daha rahat davranabiliyorsunuz diğer türlü hep bir çekinme oluyor.

Yapılan Yorumlar
  1. 24 Kasım 2020

    Yahu saldango doğru söylüyorsun, aslında korkularımızı biz yaratıyoruz. Bende mesela, yükseklik ve hayvan korkusu var, ama biraz uğraşırsam yener gibiyim bu korkumu.

  2. 5 Aralık 2020

    Cok teşekkürler hocam proje ödevim için Cok yardımcı oldu neredeyse tüm ödevlerimi sizin sitemizden yapiyorum teşekkürler iyi günler sana

  3. 5 Aralık 2020

    Korku kavramıyla birlikte konusunu çok güzel anlatılmış ve açıkçası beğendim.

  4. 5 Aralık 2020

    Korku kavramıyla birlikte konusunu çok güzel anlatılmış ve açıkçası beğendim.Acik,anlaşılır ve net dille anlatılarak faydalı olmuş.

  5. Benimde yükseklik korkum var doğru kendi kendimize panik oluyoruz aslında yenebiliriz faydalı bir yazı olmuş

  6. Çok güzel bir bilgilendirme ye değinmişsiniz makaleyi Sonuna kadar okudum evet Her yazdıklarınız da haklısınız benimle yükseklik korkum var umarım herkese güzel bilgilendirme olmuştur tebrik ederim

  7. Fobiyi ve çeşitlerini örneklerle aciklamkssiniz. Emeğinize sağlık

  8. 5 Aralık 2020

    Çok faydalı bir site bana çok faydası oldu teşekkürler çok güzel olmuş teşekkürler harkeze tavsiye ederim

  9. Korkuya karşı bütün önlemlerimizi buradan bakmanızı tavsiye ederim bende de kavga ederken oluyor

  10. 5 Aralık 2020

    Korku ile ilgili olarak son derece bilgi verici ve açıklayıcı bir yazı olmuş diyebilirim. Çok teşekkürler.

  11. Korku üzerine yazılmış güzel bir yazı olmuş. Okurken bile korktum 🤔🤔

  12. 10 Mayıs 2023

    20 yaşıma kadar Hollanda da yaşadım. Orada küçük yaşlarda bir doğum günü partisinde Koulrofobim oluştu bunu Hollanda da yenemedim ailem biliyordu bu fobimi ve ailem bunu yenmem için doktora götürdü ama ben doktora çok anlatamadım şikayetlerimi çekindim tanımadığınız insana böyle bir şeyi analtmak zor oluyor ve içime kapandım bu konuda, tabi doktor da çözüm sağlayamadı.

    Yıllar sonra Türkiye ye geldim ve burada hem arkadaşım olan hem de psikoloğum olan biri tarafından tedavi edildim. Tedavi olmam sandığımdan kısa sürdü tam 10 ay sonra bu fobim yok oldu tamamen, sadece kötü bir hatıra olarak kaldı aklımda.

    Koulrofobi ye yakalanmış arkadaşlara tavsiyem tedavi süresince sabır etsinler ve mümkünse arkadaş oldukları bir doktordan tedavi alsınlar çünkü onun yanında daha rahat davranabiliyorsunuz diğer türlü hep bir çekinme oluyor.